İşçilikte Geçen Süre Memuriyette Değerlendirilir mi?

İşçilikte geçen çalışma süresi 657 -68/B hizmet süresi hesabına dahil edilir mi?

Türkiye’de kamu sektörü, farklı istihdam biçimlerini barındıran geniş bir yelpazeye sahiptir. Devlet memurları (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi), sözleşmeli personel ve işçiler (genellikle 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi), bu yapının temel taşlarını oluşturur. Her bir statünün kendine özgü hakları, sorumlulukları ve kariyer ilerleme mekanizmaları bulunur. Ancak zaman içinde, özellikle çeşitli yasal düzenlemelerle (7433 sayılı Kanun gibi), işçi veya sözleşmeli statüsündeki personelin memur kadrolarına geçiş yapması mümkün olabilmektedir. İşte bu noktada, bireylerin kariyer geleceklerini doğrudan etkileyen kritik bir soru ortaya çıkar: Kamu kurumlarında işçi olarak çalışılan yıllar, memuriyete geçildiğinde kariyer basamaklarını tırmanmada veya belirli haklardan yararlanmada dikkate alınır mı? Özellikle Devlet Memurları Kanunu’nun belirli şartları sağlayanlara daha üst dereceli kadrolara atanma imkanı sunan kritik 68/B maddesi açısından, işçilikte geçen süreler “hizmet süresi” hesabına dahil edilir mi?

657 Sayılı Kanun Madde 68/B

Devlet Memurları Kanunu (DMK), memurların kariyerlerinde ilerlemeleri için belirli kurallar ve süreler öngörür. Normal şartlarda derece yükselmesi için belirli bir süre beklemek gerekirken, Kanun’un 68. maddesinin (B) fıkrası, belirli şartları taşıyan memurlara bu bekleme sürelerini kısaltarak daha üst dereceli kadrolara atanma imkanı sunar. Bu madde, liyakatli ve deneyimli personelin daha hızlı bir şekilde yönetim kademelerine veya daha üst dereceli pozisyonlara ulaşmasını hedefler.

Peki, 68/B maddesinden yararlanmanın koşulları nelerdir? Bu maddeye göre (Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı hariç), 1., 2., 3. ve 4. dereceli kadrolara derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın atanabilmek için şu temel şartlar aranır:

Asgari Hizmet Süresi:

  1. ve 2. dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve üzeri olanlar için en az 12 yıl,
  2. ve 2. dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için en az 10 yıl,
  3. ve 4. dereceli kadrolar için en az 8 yıl hizmetinin bulunması.

Öğrenim Durumu: Yükseköğrenim görmüş olmak şarttır. Dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için ise yukarıda belirtilen hizmet sürelerine iki yıl ilave edilir.

Görüldüğü gibi, 68/B maddesi kapsamında bir atama yapılabilmesi için gereken “hizmet süresi” nin doğru bir şekilde hesaplanması, memurun kariyerindeki önemli bir dönüm noktası için kritik öneme sahiptir. Bu sürenin nasıl hesaplanacağı ve hangi hizmetlerin bu hesaba dahil edileceği, kanunda detaylı olarak belirtilmiştir.

Hizmet Süresi Hesabında Kapsama Giren Süreler Nelerdir?

DMK Madde 68/B, hizmet süresi hesabına dahil edilecek süreleri ayrıntılı bir şekilde sıralar. Bu süreler arasında şunlar yer alır:

8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler (tamamı).

Yasama Organı Üyeliği, belediye başkanlığı, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde geçen süreler (tamamı).

Kanunlarla kurulan fonlarda geçen süreler (tamamı).

Muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek astsubaylık ve yedek subaylıkta geçen süreler (tamamı).

Uluslararası kuruluşlarda geçen süreler (tamamı).

Yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalışılan sürenin; belirli üst düzey yönetici kadroları (müsteşar, genel müdür vb.) için tamamı, diğer kadrolar için ise altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü.

Bu listede, konumuz açısından en belirleyici ifade, “217 sayılı KHK kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler” dir. 217 sayılı KHK, genel olarak kamu kurum ve kuruluşlarının personel rejimlerini ve kadro düzenlemelerini konu alan bir çerçeve metindir. Dolayısıyla, bu KHK kapsamındaki bir kamu kurumunda “fiilen çalışılmış” olması, sürenin 68/B hesabına dahil edilmesi için temel kriterdir.

“Fiilen Çalışma” İbaresi ve İşçilik Statüsü

Peki, 68/B maddesinde geçen “fiilen çalışma” ifadesi, sadece memuriyet veya sözleşmeli personel statüsündeki çalışmaları mı kapsar, yoksa aynı kamu kurumunda işçi statüsünde (4857 sayılı İş Kanunu’na tabi) geçirilen süreleri de içerir mi? İşte bu nokta, işçilikten memuriyete geçen personelin hizmet süresi hesabında en çok merak edilen husustur.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin verdiği 09/12/2024 tarihli ve 11161626 sayılı görüş yazısı, bu konuda önemli bir yorum ve açıklama getirmektedir. Görüş yazısında net bir şekilde ifade edildiği üzere:

657 DMK 68/B maddesinin hizmet süresi hesabına dair bölümünde yer alan “217 sayılı KHK kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler” ifadesi yorumlanırken, bu KHK kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında geçirilen çalışma süreleri açısından sözleşmeli personel, sürekli işçi, geçici işçi gibi bir statü ayrımına yer verilmemiştir.

Dolayısıyla, önemli olan kişinin 217 sayılı KHK kapsamındaki bir kamu kurumunda fiilen çalışmış olmasıdır; bu çalışmanın hangi istihdam türü (memur, sözleşmeli, işçi vb.) altında gerçekleştiği, 68/B maddesindeki hizmet süresi hesabına dahil edilip edilmemesi açısından bir fark yaratmamaktadır.

Bu yoruma dayanarak Bakanlık, şu sonuca varmaktadır: Daha önce 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi sürekli işçi kadrosunda çalışmakta iken, çeşitli yasal düzenlemelerle (örneğin 5393/49 md. kapsamında sözleşmeli statüye geçip ardından 7433 sayılı Kanun ile memuriyete geçmek gibi ) Devlet memuriyetine geçen personelin, sürekli işçi kadrolarında geçen hizmet süresinin tamamının, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesi kapsamında aranan hizmet süresinin hesaplanmasında dikkate alınması gerekmektedir.

Bu yorumun pratikte önemli sonuçları vardır. Özellikle kamu kurumlarında uzun yıllar işçi statüsünde çalıştıktan sonra memuriyete geçme imkanı bulan binlerce personel için bu durum, kariyerlerinde daha hızlı ilerleme potansiyeli anlamına gelmektedir. İşçi olarak geçirilen yılların, memuriyetteki belirli kadrolara atanmak için gereken hizmet süresinden sayılması, bu kişilerin 68/B maddesindeki 8, 10 veya 12 yıllık hizmet şartlarını çok daha erken tamamlamalarını sağlayabilir.

Bu durum, sadece bireysel kariyer planlamaları açısından değil, aynı zamanda kamu personel sisteminin genel mantığı açısından da değerlendirilebilir. Kamu hizmetine yıllarını vermiş, kurumun işleyişine ve kültürüne aşina olmuş personelin, statü değişikliği sonrasında önceki hizmetlerinin yok sayılmaması, bir nevi “kazanılmış hak” veya en azından “değerlendirilebilir birikim” olarak görülmesi, motivasyon ve kurumsal bağlılık açısından olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. “Fiilen çalışma” ibaresinin statü ayrımı gözetmeksizin yorumlanması, kamu hizmetinde geçirilen emeğin bütüncül bir şekilde tanınması anlamına da gelebilir.

Elbette, bu durumun farklı statüler arasındaki ücret, sosyal haklar ve kariyer ilerleme hızlarındaki genel farklılıklar bağlamında tartışılması da mümkündür. Ancak mevcut yasal düzenleme (657 DMK 68/B) ve idari yorum (Bakanlık görüşü), hizmet süresi hesabında işçilikte geçen sürelerin belirli şartlar altında (217 sayılı KHK kapsamındaki kurumlarda fiilen çalışma) değerlendirilmesi gerektiği yönündedir.

İşçilik Süreleri, Memuriyet Hizmetinde Değerlendirilir

Sonuç olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68/B maddesi uyarınca üst dereceli kadrolara atanabilmek için gereken hizmet süresinin hesaplanmasında, kamu kurumlarında (217 sayılı KHK kapsamında) 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi sürekli işçi statüsünde fiilen çalışılarak geçirilen sürelerin tamamı dikkate alınmalıdır. İlgili mevzuat ve idari görüşler, “fiilen çalışma” ifadesinin statü ayrımı yapmadığı yönünde birleşmektedir. Bu durum, işçi statüsünden memuriyete geçen personelin, kamu hizmetindeki toplam tecrübelerinin kariyer ilerlemelerinde değerlendirilmesine olanak tanıyarak, hem bireysel haklar açısından hem de kamu hizmetinin devamlılığındaki birikimin tanınması açısından önemli bir adımdır. Dolayısıyla, “İşçilikte geçen süre memuriyette değerlendirilir mi?” sorusunun cevabı, 657 DMK 68/B maddesi kapsamındaki hizmet süresi hesabı açısından, belirli koşullar altında evettir.

Yorum gönder